Normal Tencerede Keşkek Kaç Saatte Pişer? Bir Tartışma
Bunu kabul ediyorum, keşkek, Türk mutfağının en değerli lezzetlerinden biri. Hele o mis gibi kokusu, piştikçe yayılan buharda eklenen tereyağının lezzeti… Tamam, tamam, baştan söyleyeyim: Keşkek tutkunuyum. Ama bir yandan da ona bakışımda biraz eleştiri var, çünkü bu geleneksel yemeğin pişirme süresi ve pratikliği, çoğu zaman benim sabrımı test ediyor. İşte sorumuz: Normal tencerede keşkek kaç saatte pişer? Cevap vermeden önce, keşkek pişirmenin zorluklarına ve kolaylıklarına dair düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Dediğim gibi, hem seviyorum hem de sinir oluyorum.
Keşkek Pişirmenin Zorlukları
Keşkek pişirmek, o eski usul tariflere sadık kalmak isteyen biri için sabır isteyen bir iş. Yani, bir insan günümüz hız çağında, “Normal tencerede keşkek pişiriyorum” derken, gerçekten sabırlı olmalı. Keşkek pişirmenin tam anlamıyla “doğru” yolu uzun bir süreçtir. Bu süreç, pratikte 3 saatten başlar ve 4-5 saati bulabilir. Evet, bir “keşkek pişirme” yarışması düzenlesek, herhalde hızlıca pişirenleri ödüllendirirdik, ama ortalama bir pişirme süresi 3 saattir. Durum böyleyken, normal tencere kullanmanın dezavantajı oldukça açık: zaman!
Bu kadar zaman almak bir yana, bazen o “kıvamı tam tutturamama” durumu da cabası. Gerçekten, bakın, o kırmızı etin üzerindeki en ince tabakalar erimediği zaman, keşkek bir türlü o kadifemsi kıvamı tutturamıyor. “Yavaş pişsin, acele etme” demek kolay; ama bir noktada o tencerenin kapağını kaldırıp bakmak istiyorsun. Şimdi soruyorum, hiç mi cesur olamayacağız? Sadece bir tarif, bir saatlik pişirme süresiyle keşkek yapabilsek, belki de başka şeyler konuşuyor olurduk.
Keşkek Pişirmenin Avantajları
Hadi biraz da pozitif düşünelim. Bir yandan zorluğu kabul etsek de, keşkek pişirmenin de “felsefesi” var. O kadar uzun sürede pişen bir yemeğin, hem fiziksel hem de manevi bir anlamı oluyor. Bir de o pişerken yayılan koku yok mu? O an, insan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor. Sadece “Keşke o an bir fincan çay olsaydı” diye içinden geçiriyorsun. Keşkek pişirirken gerçekten bir şeyler üretiyor gibi hissediyorsun.
Keşkek, aynı zamanda sabrı öğretir. Gerçekten, o tencerenin başında beklerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun. Hatta bazen bir şarkı bile açıp dinliyorsun, çünkü keşkek pişirmenin süresi o kadar uzun ki, bir albüm bitiyor, bir podcast’e başlıyorsun, hatta bir video izleyip, sonunda “Evet, keşkek artık hazır!” diyorsun.
Bütün bu süre zarfında sabır, bekleme, hatta bazen o ilk aşamalarındaki telaşlar… İşte tam burada keşkek pişirmenin “romantik” tarafı ortaya çıkıyor. Keşkek pişirmek, aslında bir meditasyon gibi. Zamanla yapılan bir şey ve bu, hızla yaşamaya alışmış bizlere unutulmaz bir anı bırakıyor.
Normal Tencerede Keşkek Pişirmenin Güçlü Yönleri
Beni tanıyanlar bilir, hızla bir şeyler yapmak yerine, gerçekten işin içine girip sabırla uğraşmayı tercih ediyorum. Bunu birçok yemekte yapmak isterim. Hatta “normal tencere” gibi, birkaç kez sabırla pişirilmesi gereken yemekler bana hep ilginç gelmiştir. Örneğin, tam bu noktada “normal tencere” kullanımının bir artısı da var: Tencerenin gücüne ve pişirme sıcaklığına bağlı olarak, lezzet bir başka oluyor.
Bildiğiniz gibi, her tencerenin ısısı farklıdır. Bazı tencereler tam kapanmaz, bazılarının kapağı hiç de iyi oturmaz. Ama işte, bunlar aslında yemekle daha fazla bağ kurmanıza olanak tanır. Hızlı pişirmek yerine, tencerenin kapağını açıp bakmak, ona müdahale etmek – bir şekilde o yemekle bir ilişki kuruyorsunuz. Ama… Keşkek pişirmenin keyfini, herkesin sabrı karşılayabileceği söylenemez. Zaman biraz fazla.
Normal Tencere ile Keşkek Pişirmenin Zayıf Yönleri
İçten içe, normal tencerede keşkek pişirmenin bu kadar vakit almasının bazen biraz gereksiz olduğunu da kabul ediyorum. Keşkek, elbette çok özeldir ve sabırla yapılan yemekler güzeldir, ama bazen çok daha pratik yollarla da pişirilebilir. En basitinden, düdüklü tencereyi kullananlar bu konuda haklılar; çünkü düdüklü tencereyle keşkek, o kadar hızlı olur ki, sanki bir mucize gerçekleşmiş gibi hissedersiniz. Tabi ki, o lezzet belki biraz daha farklı olur, ama bir sonraki yemek için 3 saat beklemeye kim gönüllü?
Benim gibi birinin zamanının kıymetli olduğunu düşünenler, “Acaba daha pratik bir yol yok mu?” diye sorgulamakta haklı. 3 saat beklemek, gerçek anlamda bir sabır gerektiriyor. Hani, köydeki annemin verdiği tarifin doğruluğundan şüphe etmemek gerekiyor belki de. Fakat zamanlama gerçekten de önemli. Hem sabır var hem de zaman kaybı…
Sonuç Olarak
Keşkek pişirmenin zaman alması, hem avantajlı hem de dezavantajlı yönlere sahip. Bir taraftan, geleneksel ve sabır isteyen bir pişirme yöntemi olarak keşkek, insanın mutfakla olan bağını güçlendiriyor. Diğer taraftan, 3-4 saatlik bir bekleme süresi, pratik düşünmeyenler için sinir bozucu olabilir. Sonuçta, keşkek sadece bir yemek değil, bir felsefe. Sabırla yapılır, fakat bazen “hız” da bir seçenek olmalı, değil mi? Hangi tarafın daha iyi olduğunu siz karar verin.